1 Kasım 2009 Pazar

9/12/2008 Boşluk

Omuz silkmek beni hep haklı yaptı. Hiç birşey umrumda değil ve hiç bir zaman da olmayacak. Boş kafalı insanların boş çabalarına tanık oldum hep. Hepiniz elele tutuşmuş kocaman bir halka yapmışsınız. Koskoca bir sıfırsınız.

Sıfır noktasında olduğumu farkedeli bir ay oluyor. Şimdi hayatımda herşeyin yeri değişti. İlk günlerde içim durulmadan önce nefret ettiğim şeyler zevk aldığım şeylere dönüştü. Taptığım, peşinde koştuğum, canım kadar sevdiğim şeyleri özlemez oldum. Herşeyi sıfırla çarpıyorum artık. Ne kadar büyük ya da önemli olursa olsunlar anlamları yok. Pamuk prenses gibi sevgi dolu gözükebilirken pacalı donumun icinden bir hancer cıkarıp öldürebilecek kadar ne yapacagı belirsiz biriyim o günden beri.

Söylemişti biri, eğer hayatımdan silip atmasaydım şu anda size kim olduğunu söyleyebilirdim. İsmini unuttum. Tasavvufun yoldan çıkmış bir koluna mensuptu. Bir kaç kişiydiler. Herkes isimlerin tecellisidir diye söze başlamıştı. Buraya kadar bir sorun yoktu.. Ancak sonsuz sayıda isimlerden bir tanesi sadece bir insanda gözükürmüş. İnsan eğer onu anlar bulursa yaşam amacına erer sonra ne olurmuş? Ne olurmuş sonra ha? O zaman sormak aklıma dahi gelmemişti. Bugün anlıyorum ve her sunulan bilgiye cevabım tek. “Bundan banane” “Ee sonuç” “Yani ne olmuş ki” “Bunun nesi garip” vs vs..

Tek bir isim var ve bana ait. Bu fikri sevmiştim. Yaklaşık bir sene herşeye o gözle baktım. Evet bir çok isme sahiptim ama sadece bende olabilecek olan hangisi olabilirdi. Anlarsam anladığımı anlar mıydım? Anlasam bunu kelimelerle anlatabilir miydim? Tüm duygular bir yerde birleşiyordu. Sana kötülük yapanı sevebiliyordun. Çok severken nefret edebiliyordun. Öfkenle şefkatin arasında çok uzak bir mesafe yoktu. Güzellik günümüzde kaosla eşdeğer tutulmaya başlanmıştı. Bildiğim birşey vardı heryerde sıfatlar uçuşuyordu. Peki benim farkım neydi?

Kimsede rastlamadığım bir yanımın gelişmesini seyretmek zorunda kaldım. İsmi ararken yaşam amacıma ulaşmaya çalışırken bulduğum şey ya bendim, bana aitti; sevmek zorundaydım ya da bana acı verdiği için çabama isyan etmeli pişman olmalıydım. Her ismi kaldırabilecek kadar büyük müydük ki onu aramaya koyulmuştum. Ya o isim yalnız kalabilmekle ilgili birşey olsaydı da onu bulduğunda dünyan başına yıkılsaydı? Gücümün tükendiğini hissettim bir ay kadar önceydi.

Evet sanırım onu buldum ama kelimelere dökemedim. Kimseyle aynı olmadım ama buna sevinemedim. Yiyen içen gezen tozan ama beyin ölümü gerçekleşmiş bitkisel hayata girmiş birinin umursamazlığına boğuldum. Hiç birşeyi sevemez, hiç birşeyden etkilenmez, hayran olamaz kimseyi beğenmez oldum. Birşey öğrenemedim giderek eski hayatımdan uzaklaştım. Şimdi sadece karnım söylediğinde ona yiyecek birşeyler veriyorum karnımın kölesi oldum. Bunlar benim son sözlerim, son nefes gibi, son caba gibi, son bir gayret gibi, tükenmişliğe ve bitkileşmeye son adımımı atarken son görevimi yerine getirmek istedim.

Kendinize iyi bakın. Ve sakın altına girmemeniz gereken yükleri yalnız başına göğüslemeye kalkmayın. Gerçi umrumda değilsiniz. Acı çekerek öldüğünüzü görsem bunu zevkle seyredebileceğimi hissediyorum. Beni ciddiye almanızı sağlamak için susmam gerektiğini biliyorum. Yoksa sonsuza dek size anlatacağım şeyler olurdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder