1 Kasım 2009 Pazar

17/10/2008 Normal ?

Yaratıcının biraz şair oldugunu bilirsin. Şiir her yerdedir. Değişmeye karar verdiğim anlar oldu. Sürmediler, hep an olarak kaldılar. Bir insanın ismi “dert” kelimesiyle kafiyeliyse baştan yazılmamış mıdır kaderi? Kader diyorum, vardır.. Baştan yazılan yazı, yani kafiyeler..

Çevremde normal kimse yok. Siz hic kimsenin yapamayacağı –yapmayacağı – şeyleri yapan insanlar grubu icinde buldunuz mu kendinizi? Onların arasında normal olmaya çalışmak dışlanmak demek, anormal olmak demek. Dağa tırmanmaktan bahsetmiyorum. Onu herkes yapabilir.

Tam yirmi dakika gözlerini dikip bana baktı. Bakıyorum gülümsemiyor istifini bozmuyor. Bakıyor ama tanıyormuş gibi degil. Tanıyorum oysa bizim Serhat bu. Bunu kim neden yapar? Ayak uçlarında gidiyor otobüs yaylandıkca bacaklarındaki her kas ve eklem oynuyor. Otobüste ayakta yolculuktan zevk almaya çalışmak ne demek? Hayatın güzel ve zevk alınacak bir şey olduğunu söylemek küstahlığı ve hep aynı saçmalıklar. Kısacası herkes kendini şair sanıyor.. Sonra hiçbir şey olmamış gibi yanıma geldi. Tepkilerimi ölçmeye çalışırken sinirlerimi yalama yaptınız. Şimdi bana pamuk helva uzatsanız size istediğinizi veremem. Bu aranızda normal olmaya çalışmanın dipsiz bir kuyu olduğu anlamına geliyor..

Herkes hayatına sokacağı insanları iyi seçmeli. Sonradan çok geç olabiliyor. Ben basit bir hayatım olsun istedim. Bir amip olmayı. Kim zamanında terliksi hayvanın ismine ve şekline özenmedi ki, itiraf edin! Mikroskop satın aldım bakmadığım şey kalmadı. Hiçbirşey televizyonda görüldüğü gibi değil. Sonunda herkesin farklı isimlerle çağırdığı gerçeği gördüm. Gerçeklerin tek kaynağını. Hiçbir şey beni şaşırtmamaya başladı, bilirsiniz. Kimine göre hiçbir şeyden anlamayan renksiz biri (şaşırmadığım için bunun başka bir nedeni olamazdı) kimine göre ise anlaşılmaz derecede derinlik sahibi (şaşırmamayı nasıl başarıyor, bizim ulaşamadığımız bir bilgiye sahip olmalı şüphesi).

Uzaklaşıyorum, uzaklaşma hayalleri kuruyorum. Dün bir arabanın gelişini gördüm ve kenarda bekledim aynı anda karşıdan arabayı görmeden gelen bir adama olacakları (merak ve heyecanla) seyretmeye başladım. Yalnızlığı sevemediysen uzaklaştıklarını küçümsemeye başlarsın. Başkalarına yeteri kadar değer vermeyi başaramıyorsanız mikroskop yerine geçecek soyut araçlar bulmalısınız. Çünkü kafiyeli bir düzen içinde bulunmanın yaşattığı gurur okşayan duygu, şu ilkokul müsamerelerinde sacımızın özenle ayrıldığı halimizde ve tertemiz kıyafetler içinde ellerimizi birleştirerek düz durmaya çabalarken yaşadığımız tarifsiz mutlulukla neredeyse aynı.

Çocuk olmayı istemekle o günlerin zayıflığına dönmek istiyor değil insanlar. Büyük şiirin bir parçası olmak istiyorum. Yalnız olmadığımı bilmek istiyorum. Normal olmak istiyorum. Gülmek istiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder