17 Şubat 2012 Cuma

İkna 4 - Final

Samara, Jack odayı terk eder terk etmez penceresinin önüne geçip bir sigara yaktı. Bir yandan aylardır tek manzarası olan ağaçların rüzgarda sallanışını izliyor bir yandan kendi keşfettiği sigara közüyle resim yapma tekniğini kullanarak kağıda küçük bir kulübe çiziyordu. Sonra gülümseyerek sigarayı kulübenin bacasıymış gibi kağıdın üzerine bırakarak kendi kendine sönmesini bekledi.

Jack'in getirdiği kırmızı kurdeleli zarfı heyecanla ve merakla açtı. Birbirine sırasıyla küçükten büyüğe merdiven şeklinde zımbalanan 5 farklı boydaki kağıda yazılmış bir mektuptu bu. Bir sayfaymış gibi de okunabiliyordu 5 sayfa gibi de.. Öndeki sayfa geriye katlandığında arkasına (görünen sonuca başka bir giriş-gelişme belirten) yeni bir dolu sayfa geliyordu..

Samara mektubu okurken kendini bambaşka bir alemde hissetti. Önce bir sayfa olarak okuduğunda her sayfadan sadece bir paragraf okuyabilmişti. İlerledikçe geriye dönerek sayfalar arasındaki bağlantıları bulması gerekti. Bazen gülümsüyor bazen başını ellerinin arasına alıyor, bazen birşeyi ilk kez duymuş gibi şaşırıyor ve gözlerini pencereye dikip yazılanları düşünüyordu.

Samara mektubun bazı kısımlarını sesli olarak okuyarak Jack'le konuşur gibi kendi kendine değerlendiriyordu.

- "Muhtemelen hiç birşeyi zannettiğin gibi düşünerek yapmıyordun. Eğer düşünseydin şunu farkedebilirdin: Alex, Wolfgang, Picerella ve daha pek çok kişi her koşulda ve durumda aynıydılar. Oysa sen örneğin muhasebe müdür yardımcısı Sonya gibi sürekli değişiyordun." Haklısın Jack.. Haklısın..

Samara acı bir gülümsemeyle bir sene önceki kendine dışarıdan baktı. Bazen çalışma masasının üzerinden bisküvi kırıntılarını bir tavuk gibi yiyor bunu neşeden mi yoksa hüzünden mi yaptığını ise bugün çıkaramıyordu. Normal insanların oturmuş kişilikleri ve hayata karşı her durumda benzer bir duruşları, tutumları varken kendisi asla böyle olamamış; daha kötüsü bir an olsun oturup bunu farketmesi için gereken zamanı kendine ayıramamıştı.

- "Başkasına akıl vermeye olan ihtiyacım veya inadım seninle ilgili yaptığım en büyük hatam oldu. İnsanların aynı sorunlar için farklı çözümler ve tutumlar geliştirdiklerini hep atladım. Senin ihtiyacın olan seni anlamaya çalışmamdı. Oysa kendimi anlaşılmaya daha layık görüyordum" Ah Jack..

- "Seni pek çok şeye ikna etmeye çalıştım oysa bunun tek yolu senin kendi kendine bazı şeyleri kabullenebilmendi. Bazı şeylere insanı ancak kendisi ikna edebilir. Veya çocuğu."

Samara son sayfanın ortalarındaki bu cümleyi okuyarak mektubu kalbine bastırdı. Jack bunu bilerek son sayfanın ortasına yani kalbine yazmış olmalıydı. Aslında doğal olarak en son okunacağı belli olsa da mektubun sondan başa doğru yazılması gerektiği de ortadaydı. Samara ilk yazılan ve söylenen ve en önemli olan sayfanın kalbinde sonunda kurtuluşunu bulmuştu. Sönmüş sigarasını her zaman yaptığı gibi yeniden yakmamak için buruşturarak paketiyle birlikte çöpe attı.

Bütün kitaplarını, yazdıklarını, eşyalarını yatağının üzerine toplayarak çarşafı bir bohça gibi katlayarak orada bıraktı. Klinikten çıkmaya karar vereceği gün giymeyi beklediği elbisesini giyerek yenilenmiş olarak ailesinin yanına döndü.

Ertesi hafta Samara Alex'le tekrar görüşmeye başlayarak yarım kalmış ilişkisini normalde katlanmayacağı zorluklara katlanarak yürütmeyi başararak iki sene sonra ise evliliğe dönüştürdü. Bu süre zarfında Jack ile hiç görüşmediler çünkü Samara bunun için ona bebek beklediği haberini vermeyi bekliyordu.. Bu bekleme süresinde ise her zaman buluştuklarında Jack'in de kendisini normalleştirebilmiş olduğunu görmeyi diledi..